Merhabalar arkadaşlar, bugün sizlere antrenman ve fizyoloji açısından çok önemli bi konu olan oksijen borcu toparlanma oksijenini anlatacağım. Oksijen borcu terimi ilk olarak 1922 yılında ingiliz fizyolog A. Vivian Hill tarafından açıklanmış olup, araştırmacıya fizyoloji alanında Nobel ödülü kazandırmıştır.
Oksijen Borcu ( Toparlanma Oksijeni )
Egzersiz sırasında kas, kan ve karaciğerdeki enerji kaynakları, (ATP-PC ve glikojen) kullanılmakta, egzersizde ATP resentezi ise egzersizin şiddet ve süresine bağlı olarak her üç sistem ile sağlanmaktadır. Egzersiz periyodu tamamlandığında kas ve kandaki laktik asit uzaklaştırılmakta, harcanan ATP ve PC depoları yenilenmekte ve miyoglobinin oksijenasyonu sağlanmaktadır. Bu yenilenme işlemleri için fazladan O2 tüketilir ve tüketilen O2 miktarı egzersizdeki O2 borçlanması ile ilgilidir.
Oksijen Borcu ( Toparlanma Oksijeni ) terimi, egzersiz sonrasında tüketilen fazla oksijenin sanki organizmadaki bir başka kaynaktan ödünç alındığı ve daha sonra ödendiği anlamını vermektedir.
Oksijen borcu “egzersizden sonra bütün metabolik sistemleri tamamen normale döndürmek için, fazladan alınması gereken oksijen miktarı olarak tanımlanır” diğer bir tanımla “egzersiz sonrasında kullanılan O2 ile istirahat koşullarında kullanılan O2 arasındaki farka denir.
Oksijen borcu iki yolla oluşur :
- Kaslarda hemoglobine benzer bir madde olan miyoglobindeki 0.31 lt kadar bağlı olarak bulunan oksijenle birlikte, kanda hemoglobine bağlı olarak bulunan yaklaşık 1 lt kadar oksijenin ve bütün vücut sıvılarında erimiş halde bulunan yaklaşık 0.25 lt kadar oksijenin egzersizde tüketildiğinden dolayı, egzersiz sonrası yenilenmesine bağlı olarak,
- Fosfojen (ATP-PC) ve glikojen yenilenmesine bağlı olarak oluşur. Fosfojen yenilenmesi için 2 lt, glikojen laktik asit sistemi için yaklaşık 8 lt kadar oksijene ihtiyaç duyulur. Maksimal egzersizden sonra oluşan 10-12 lt lik bir O2 borcunun bir saatlik ya da daha uzun süre içinde ödenmesi gerekir.
Maksimal bir egzersiz sonrası O2 borcunun oluşum nedenleri ;
- Egzersizde aktif kaslara yönelen kanın tekrar normal akış düzeyine dönmesi için % 10 gibi fazladan O2 kullanımı gerekir bu da toparlanmada ödenir.
- Şiddetli egzersizlerde akciğer solunumu 8-15 kat artar ve bu nedenle solunum kasları daha fazla oksijene ihtiyaç duyar.
- Egzersizde sadece çalışan kaslarda metabolik artış görülmez. Bunun yanısıra solunumsal, dolaşımsal, hormonal, ionik ve termal mekanizmalarda da artış görülür. Bu mekanizmalarında normale dönmesi için toparlanma döneminde daha fazla oksijene ihtiyaç duyulur.
- ATP-PC depolarının toparlanma döneminde yenilenmesi.
- Laktik asitin uzaklaştırılması (cori döngüsünde glikojen sentezi ve oksidasyona hazırlanması)
- Enerji metabolizmasında Laktik asitin oksidasyonu.
- O2 depolarının tamamlanması.
- İç (çekirdek) ısının artışı.
- Kalp atım hızı, solunum ve diğer fonksiyonların normale döndürülmesidir.
Oksijen Borcu Nedir ?
Maksimal bir egzersizden sonra sarfedilmiş olan ATP-PC ve glikojenin tekrar sentezlenip yerine konması ve miyoglobinin oksijenasyonu aerobik sistem ile sağlanılır. Egzersiz sonunda bu maddelerin yerine konması için gerekli oksijen miktarına Oksijen Borcu ( Toparlanma Oksijeni ) denir.
Oksijen borcu egzersiz sonrasında belirli bir noktaya ulaştıktan sonra O2 tüketiminin ölçülüp, bazal O2 tüketiminden çıkartılması ile deneysel olarak saptanabilir. O2 borcunun miktarı bazal o2 tüketim miktarından yaklaşık 6 kat daha fazla olabilir.
Antrenmanlı sporcular, kaslarının O2 tüketimini antrenman yapmamış bireylere göre daha yüksek seviyelere çıkartabilirler ve serbest yağ asitlerini daha etkin olarak kullanabilirler. Bu nedenle sporcular glikojen depolarını daha az kullanarak ve daha az laktik asit oluşumu ile daha uzun süre kaslarını kullanabilirler ve egzersiz yapabilirler. Böylece belirli bir kas aktivitesi için daha az miktarda oksijen borcu oluştururlar.
Oksijen Borcu ( Toparlanma Oksijeni ), toparlanma esnasında bazal (istirahat) O2 tüketiminden daha fazla O2 tüketilmesi veya egzersiz sonrası fazla tüketilen O2 miktarı (ESFOT*) olarak tanımlanabilir. Antrenmanlı sporcular 30 lt gibi bir düzeyde gerçekleşebilir.
Hafif şiddetteki egzersizlerde sporcularda O2 borçlanması ya görülmez yada çok az oluşur. Egzersiz sonrası ise oluşan bu az oksijen açığı çabucak yerine konur. Ancak egzersiz orta şiddette ise O2 borcunda bir artma görülür.
Egzersizin şiddeti arttıkça kanda ve kasta laktik asit birikimi artar. Oluşan oksijen borcu yüksektir ve egzersizin yapılması için ihtiyaç duyulan O2 miktarı sağlanamaz. O2 tüketimi gereksinim altındadır. Halbuki orta şiddetli ve uzun süreli egzersizlerde O2 tüketimi O2 gereksinimini karşılar ve kararlı denge (steadyr state) oluşur. Bu nedenle oluşan O2 borcu azdır ve bu borç egzersizin başlangıcından kararlı dengeye ulaşma arasındaki oksijen borcu ‘ndan kaynaklanır.
Oksijen borcu ‘na girebilme yeteneği sporcunun motivasyonuna, egzersizin şiddet ve süresine, performansına, antrenmana bağlıdır ve anaerobik güç kapasite artışıyla geliştirilebilir.
Yararlanılan Kaynak : Prof. Dr. Mehmet GÜNAY, Prof. Dr. Kemal TAMER, Prof. Dr. İbrahim CİCİOĞLU, Spor Fizyolojisi ve Performans Ölçümü, Gazi Kitabevi, Ocak 2013