Fethiye Scuba Diving Maceram
Merhabalar arkadaşlar bu yazımızda sizlere geçtiğimiz haftalarda yapmış olduğum eşsiz Fethiye Scuba Diving Maceram anlatacağım. Ölmeden yapılacak olan ilk 5 Rekreatif Etkinlik listeme ilk sıradan giren bu etkinlik gerçekten beni yeterince etkilemeyi başardı.
Geçtiğimiz haftalarda Fethiye, Ölüdeniz’e 5 günlüğüne tatile çıkmıştım. Ölüdeniz’in o mükemmel atmosferi, adeta büyüleyici havası hani o yıllardır fotoğraflarına bakıp iç geçirdiğimiz, şimdi şurada olsam dediğimiz yerdeydim artık. Masmavi bir deniz, sol tarafına baktığında dünyanın sayılı yamaç paraşütü dağlarından olan Baba Dağ’ın zirvesi ve etrafında dönen yamaç paraşütçüleri her şey mükemmeldi burada.
Ölüdeniz’deki ilk günümde otele yerleşip denize girme fırsatı yakaladım. Denizden çıktıktan sonra sahilde adeta bir festival havası vardı turistler canlı müzikle eğleniyor iken art arda paragliding ( yamaç paraşütü) yapanlar sahile iniş yapıyordu. O kadar çok kişi yamaç paraşütü yapıyordu ki eğer ki kafanızı kaldırmazsanız her an biri tepenize inebilir olası kazalara sebebiyet verebilirdi.
Fethiye Scuba Diving Maceramın Başlangıcı
Sahil adeta ticari amaçlarla kurulmuş işletmelerle donatılmış adım başı bir Turizm Acentası, Rekreatif Etkinlik merkezi bulmanız işten bile değil. Önlerinden geçer iken birden denizin altında olan bir dalgıcın fotoğrafını gördüm merakla turizm acentasına girip Scuba Diving hakkında bilgiler aldım. Fiyatını sorduğumda gerçekten şaşırmıştım. Bu etkinlik için sadece 100 TL ödeyecektim. Etkinlik programı ise şöyleydi. Sabah 08.45’te beni otelin önünden servis ile alacaklardı. Fethiye Kordon’a götürüp oradan tekneye binip Dalyan Koyuna gidecektik. Öğleden önce 20 dakika dalış, öğle yemeği, öğleden sonra 20 dakika dalış, Dalyan koyunda yüzme molası tekrar Fethiye Kordon’a dönüş servislerle otele bırakılış. Etkinlik programı 100 lira için çok iyiydi. Bütün dalış kıyafetlerini onlar verecekti.
Hemen rezervasyonu yaptırıp Fethiye Scuba Diving Maceram için ertesi günü iple çektim. Sabah otelden kahvaltı edemeden çıktım Fethiye Kordon’da kahvaltı edecek aperatif yiyecekler bulmak mümkündü. Orada tekne hareket edene kadar aperatif bir sandwich yedim. Daha önce çok tecrübeli olduğum için güneş gelmesin diye teknenin sol tarafından bir yere kuruldum. Tekne hareket ettikten sonra yetkili bir dalgıç abimiz bize Brifing verdi ilk önce eşyaları tanıttı, sonra dalış esnasında yapılacak ve yapılmayacak şeyleri söyleyip bizleri bilgilendirdi.
Nihayet Fethiye Dalyan Koyuna varmıştık. Bizleri gruplara ayırdılar, ben 2. gruptaydım. Teknenin giriş kısmına gidip Dalgıç kıyafetlerini bedenimize göre verdiler. Paletlerimizi ayak numaramıza göre verdiler Normalde Adidas Nike ayakkabılarda 42 numara giyiyordum burada bana 40 numara verdiler. Sanırım normal spor ayakkabıları ile Palet kalıpları aynı değil. Burada ayağınızın rahat olması önemli ben pimpirikli davranıp 38 numara istedim ayağıma tam oturdu ama hareket edince canım acıyordu. O yüzden hafif bol olsun zaten ayağınızdan çıkmıyor dalış esnasında.
Bütün Ekipmanlarımızı alıp gözlüğümüzü takıp suya indik suda belimize batmamız için ağırlığımızın %10’u %15 i kadar bir ağırlık kemeri bağladılar. Hava Tüplerini kontrol ettiler bakınız burda oksijen tüpü demiyorum çünkü o tüplerin içinde oksijen yok Sadece oksijen sağlığa zararlı. Havada bulunan azot, oksijen ve diğer asal gazlardan oluşan filtrelenmiş temiz havalar bulunmaktadır.
Neyse konumuz dağılmadan oradaki Fotoğrafçı Dalgıç fotoğraf çekilmek isteyen var mı? diye sordu. Hemen el kaldırdım ismimi aldı kaç kişi geldiğimi sordu tek olduğumu söyledim. Bunu sorma nedeni ise Fotoğraf ücretleri aileye göre değişiyor. Örnek veriyorum arkadaşınızla gelseniz ikinizin fotoğrafı 90 lira tek gelseniz yine 90 lira benim size burada tavsiyem dalyan koyuna gelene kadar orada arkadaşlıklar kurun ve fotoğraf çekilip çekilmeyeceğini sorun. Çekilecek birini bulduktan sonra suda sorulan kim kiminle sorusuna bir beraberiz diyip 90 liralık fotoğraf ücretini kişi başı 45 liraya getirebilirsiniz.
Sıram geldiğinde elimden tutup yavaş yavaş suyun içine çekti beni. Daha önce hiç dalmadıysanız bu ilk 60 saniye çok önemli eğer ki sakin kalmayı başarırsanız gerçekten muhteşem bir deneyim yaşıyorsunuz. Ben ilk ufunetli olduğum için regülatöre yani o nefes aldığımız alete iki elimle sarıldım sakin olup adamın beni çekmesini bekledim sonra etrafa baktıkça heyecanımı yendim ve su altı dünyasının keyfini çıkarmaya başladım 8 metre aşağı indik rengarenk balıklar görünce işte bu dedim. Bu arada fotoğrafçı abi fotoğraflarımı çekmeye koyulmuştu suyun altında olan ekmek poşetinden ekmek çıkardı elime verdi. Balıklar gelip elimden ekmek yediler o arada fotoğrafçı abimiz güzel pozlar yakaladı, videolar aldı. İlk seansımız bu şekilde bitti yavaş yavaş çıktık. Girerken ve çıkarken yavaş girip çıkmak önemli basınç dengelemek için.
Tekneye çıkıp yemeğimi aldım bu arada bu esnada 2 tane Uygur Türkü ile tanıştım iki sevgili. Samimi dostluklar kurup yemeğimizi yiyip fotoğraflarımızı aldık. 2. seansa gruplar halinde girdik bu sefer farklı bir yere daldık deniz kaplumbağası vesaire bir sürü çeşit canlı gördük. Hiç bitmemesini istediğim 20 dakika malesef bitti. Yavaş yavaş geldiğimiz yolu takip edip çıktık. Sırtımızdaki hava tüpü ile ağırlık kemerini çıkarıp paletle yüzmenin rahatlığını yaşayıp snorkellerle amatör bir şekilde denizin altına bakarak yüzdük
Ve veda zamanıydı. Tekneye çıkıp üstümüzü değiştirip artık eve dönme moduna girdik. İskeleye vardığımızda servislerle bizi bekliyorlardı. Servislere binip otellerimize bıraktılar bizi.
Özetle…
Scuba Diving, nam-i diğer Tüplü Dalış ile hayatınızın değişeceğine, dünyaya, doğaya, sualtındaki ve üstündeki canlılara davranış ve bakış açınızın farklı boyutta gelişeceğine inanıyorum.
Umarım, bu yazı, bir nebze olsun, sizleri, belki daha önce hiç bilmediğiniz ve görmediğiniz bir dünyaya doğru yöneltecek ve bu aktiviteye başlamanıza sebep olacaktır.