Bugün yazımızda dünya üzerinde canlı ve cansız varlıkların birlikte yaşadığı büyük ekosistemler konusundan bahsedeceğiz. Ekosistemler veya yaşam dünyaları; küçük bir su birikintisinden göllere okyanuslara ya da küçük bir bitki topluluğundan çok büyük tropik ormanlara kadar sonsuz sayıda gezegenimizin her tarafında yer almaktadır. Bu büyüklükte ve çeşitteki ekosistemler, inceleme ve araştırma kolaylıkları bakımından çeşitli kategorilere ayırmak mümkündür. Ekosistemlerin, egemen yaşam ortamlarına göre; sulara ait (göl, deniz, akarsu gibi.) ekosistemler ve karalara ait (orman, çayır, sarvan, step, çöl gibi.) ekosistemler olmak üzere iki gruba ayrılır.
Enerji kaynağına göre; yalnız güneş enerjisi ile işleyen (deniz, çayır vb.) ekosistemler, güneş enerjisi tarafından işletilen ve insan tarafından desteklenen (tarımsal sulama ve gübreleme ile desteklenir) ekosistemler; sadece yakıt maddeleriyle işletilen sanayi ve üretim ekosistemleri ve kentsel ekosistemler gibi ekosistemlerden bahsedilebilir.
İnsan etkisine göre ekosistemler ise; insan etkisinin olmadığı ya da çok az olduğu bakir orman veya buzul ekosistemleri ve tamamen insan etkisinde olan, tüm tarımsal ve sanayi ekosistemleri, maden yatağı bölgeleri, kentler, işletme ormanları gibi ekosistemlerdir.
Aşağıda egemen yaşam ormanlarına ve büyüklükleri dikkate alınarak karasal ve sulara ait ekosistemler ayrıntılı incelenecektir.
Kara Ekosistemleri
Kara ekosistemlerinin orman, çöl, çayır, mera, dağ ekosistemleri gibi büyük ve bu ekosistemler içerisinde yaşam alanlarına göre çok küçük ekosistemler bulunur. Karasal ekosistemler, değişik özelliklere sahip dış görünüşleri birbirinden farklı, sınırları genellikle belirgin ve içinde çok değişik canlı türlere ev sahipliği yapan alanlardır. Kara ekossitemlerine, büyük yaşam birlikleri anlamına gelen “biyom” denir. Karasal ekosistemler üzerinde toprak ve iklim önemli etkenler olarak bilinir. Büyük karasal ekosistemlerin başlıcaları çöller, ormanlar ve çayırlardır.
Orman Ekosistemleri
Yağmur ormanları, yağışın ve sıcaklığın çok yüksek ve değişmez olduğu bölgelerde bulunur. Ormanlar, doğal kaynaklar yönünden zengindir ve dünya ikliminin dengede kalmasını sağlar.
Canlılara beslenme, barınma, korunma ve üremesinde en ideal ortamı sağlayan ekosistem ormanlardır. Bu nedenle en fazla tür ve canlıyı bulunduran ortamlar buralardır. Dünyada yaşayan canlıların büyük bir kısmı ekvator kuşağı çevresindeki ormanlarda bulunur.
Orman ekosisteminde mikroskobik canlılar, kırkayak, toprak solucanı, salyangoz, karınca, yılan, mantar, ağaç ve çalılık gibi canlılar bulunur.
Orman ekosistemlerinden en büyüğü, Amazon Ormanları ekosistemidir.
Çayır Ekosistemleri
Az yağışlı, yazların sıcak ve kurak olduğu yerlerdir. Kemirgen hayvanlar ile geviş getiren hayvanların sayısı fazladır.
Dağ Ekosistemleri
Dağ ekosisteminde çeşitli ağaç ve bitkiler, ayı, kurt, yılan, kertenkele, yırtıcı kuşlar (şahin, atmaca, kartal gibi), keçi ve kaplumbağa gibi canlılar bulunur. Dağın, yükseklik, su miktarı, sıcaklık, toprağın cinsi gibi koşullara göre burada yaşayan canlılar farklılık gösterebilir.
Çöl Ekosistemleri
Her zaman kurak, bazen sıcak bazen de soğuk olan yerlerdir. Çöl ekosisteminde canlı sayısı ve çeşiti azdır. Çöl ekosisteminde yaşayan canlılar (bitki ve hayvanlar) az miktarda su kullanırlar ve burada yaşayabilmek için çeşitli özelliklere sahip olmaları gerekir. Çöl ekosistemlerinden en büyüğü Sahra Çölü ekosistemidir.
Su Ekosistemleri
Denizlerin (tuzlu suların) ve tatlı suların oluşturduğu ekosistemlerdir. Göller, sulak alanlar (bataklık, gölet, sazlık) yeraltı suları ve akarsular tatlı su ekosistemini; denizler ise, tuzlu su ekosistemini oluşturur.
Okyanuslar, gezegenimiz için en önemli oksijen kaynağı ve en etkili karbondioksit yakalama ve depolama alanıdır. Deniz Ekosistemleri, barındırdığı çeşitliliğe ve öneme göre şöyle sıralayabiliriz:
- Haliçler,
- Mercan resifleri,
- Mangrov ormanları,
- Deniz çayırı alanları.
Haliçler
Nehrin denize kavuştuğu yerde veya kıyıya doğru giren bir körfezde olduğu gibi yarı kapalı su kitleleridir. Bu su kitlelerindeki tuzluluk derecesi, tuzlu su ile tatlı su arasında yer alır. Haliçler ve kıyıdan içeri doğru yer alan deniz kıyı ekosistemleri dünyadaki en verimli doğal sistemlerdir.
Mercan Resifleri
Tropikal bölgelerde sıcak ve sığ sularla kaplı denizlerde yaygındır. Kıtaların kıyıları boyunca kilometrelerce uzunlukta “kayalık” şeritler ada veya adacıklar halinde görülebilir. Mercanı oluşturan iki bileşen arasında bir çeşit ortaklık söz konusudur. Mercanın hayvan bileşeni olan polipler, denizlerde bol miktarda bulunan kalsiyum karbonatlı bileşikleri kullanarak, kendine kireçten oluşan bir ev yapar. Bitki bileşeni olan algler de hayvan bileşeninin vücudu içinde gelişir.
Mangrov Ormanları
Denizleri le karaların kavuştuğu sulak alanlarda yetişen ve deniz suyu tuzluluğuna karşı dayanıklı olan mangrov bitkilerinin oluşturduğu bir ekosistemdir. Mangrov bitki türlerinin bazıları ağaç bazıları da çalı tiplerindedir. Mangrov bitkilerinin gövdeden çıkıp aşağı doğru uzanan ve çok sık olan destekleyici kökleri vardır. Bu ekosistemler tıpkı haliç ekosistemleri gibi balık ve karides yavrularının gelişip büyümesi için birer “kreş” görevi yaparlar.
Deniz Çayırı Alanları
Denizin ilk 50 m’ye kadar olan derinliklerinde, canlı yaşamı için en verimli bölgeleri oluştururlar. Farklı yüzlerce omurgasız ve alg türüne ev sahipliği yapmaktadırlar (tema.org.tr).
Tatlı Su Ekosistemleri
Alt başlıklar halinde bütün tatlı su ekosistemlerini aşağıda inceleyeceğiz.
Nehir Ekosistemleri
Suyu akış hızı, su derinliği, bulunduğu yer burada yaşayan canlı çeşitliliğini belirler.
Göl Ekosistemleri
Göl ekosistemlerinde mikroskobik canlılar, kurbağalar, sazlıklar, sinekler, balıklar, çeşitli kuşlar, balıkçıl kuşlar, çeşitli böcekler, ördek, yılan, çekirge gibi canlılar ile nilüfer, eğrelti otu, at kuyruğu ve nergis türü bitkiler bulunur.
Sulak Alan Ekosistemleri
Kara ve su ekosistemlerinin birleştiği yerlerdir. Bataklıklar, turbalıklar, taşkın düzlükleri, nehirler, göller, tuzlalar, mangrovlar, deniz çayırı yatakları, mercanlar, gelgit anında altı metreden derin olmayan deniz kıyısı alanları gibi kıyı sulak alanlarının yanı sıra atık su arıtım havuzları ve barajlar gibi insan yapısı sulak alanlar, sulak alan tanımına dahil edilmektedir. Dünya üzerinde sulak alan ekosistemleri tahmini 1.280 milyon hektarlık alanı kaplar, yani ABD yüzölçümünden %33, Brezilyadan %50 daha fazla alanı kaplar. Sulak alan ekosistemleri, Ramsar sözleşmesi tarafından, sulak alanların coğrafik koşullarına ya da oluşum mekanizmasına göre de sınfılandırılmıştır. Buna göre;
- Denizel ve Kıyısal Sulak Alanlar (mercan kayalıklar, mangrovlar, deniz çayır yatakları ve haliçler),
- Karasal Sulak Alanlar (bataklık, turbalık, göller, nehirler ve yer altı su habibatları),
- Yapay Sulak Alanlar (pirinç tarlaları, barajlar, su rezervuarları ve balık gölleri) olmak üzere üç ana başlık altında toplam 42 sulak alan tipi tanımlanmaktadır.
IUCN (Uluslararası Doğayı Koruma Birliği)’ne göre yalnızca tatlı su habitatlarından; balıklar, yumuşakçalar, sürüngenler, böcekler, bitkiler ve memeli türlerinin bulunduğu tahmini 126.000 tür canlı tanımlanmıştır. Ramsar Sözleşmesi’ne göre sulak alanlar; “alçal gelgitte derinliği altı metreyi aşmayan, deniz suyu alanlarını da kapsamak üzere, doğal ya da yapay, sürekli ya da geçici, durgun ya da akar, tatlı, acı ya da tuzlu bütün sular ile bataklık, sazlık, ıslak çayırlar ve turbalıklar olarak tanımlanmaktadır.
Tuzlu Su (Deniz) Ekosistemleri
Yeryüzünün en büyük ekosistemlerinden biri deniz ekosistemleridir. Deniz ekosistemlerinde mikroskobik canlılardan çok büyük memeli hayvanlara kadar çok sayıda canlı çeşidi bulunur. Denizdeki tuz oranı, suyun derinliği, sıcaklık ve ışık miktarı buralarda yaşayan hayvan çeşitliliğini belirler ve denizlerde farklı ekosistemlerin oluşmasını sağlar.
Denizlerde fotosentez yapan üretici canlılar ile bu canlıları yiyerek beslenen küçük canlılar (planktonlar ve hayvansal planktonlar), onlarla beslenen küçük balıklarla birlikte besinlerini diğer canlılardan karşılayan daha büyük balıklar (yunus, balina) bulunur. (Büyük balıklar genelde daha derin yerlerde yaşarlar). Hemen hemen bütün deniz canlıları güneş ışığının ulaştığı ilk 100 metrelik derinlikte yaşarlar.
[quotes quotes_style=”bquotes”]Yararlanılan Kaynak : Prof. Dr. Suat KARAKÜÇÜK, EKOREKREASYON Rekreasyon ve Çevre, Gazi Kitabevi, Nisan 2016[/quotes]