Ekolojinin amacı sadece canlı sistemlerini bileşenlerine ayırıp incelemek değil, aynı zamanda bir bütün olarak işlevlerini anlamaktır.
Ekoloji kavramı çok geniş bir kavramdır, daha iyi anlamak için önce burada ki makaleme göz atabilirsiniz.
Ekolojinin Sorunlara Bilimsel Yaklaşımı
Ekologlar bir solucanı incelediği zaman, onu çevreleyen hava, toprak, bitkiler, cansız maddeler, rekabet içinde olduğu türler, avcılar, ayrışma organizmaları, nem ve diğer unsurlardan oluşan ekosistem içinde ki işlevlerini bir bütünlük içinde anlamaya çalışır.
Bir şeyin bütünlüğünden bahsetmek, o şeyin parçalarının bütünü olarak var olduğunu kabul etmektir.
Bütünsellik, ekolojinin en önemli özelliklerinden biridir ve ekolojinin sorunlara bilimsel yaklaşımı konusunda ki temel uygulamasıdır. Ekolojinin çevresel sorunların incelenmesindeki bu yaklaşımı, onu diğer bilim dallarından ayıran çok önemli bir farkı da ortaya koyar.
Ekolojide, doğanın parçalarının nasıl işlediğinden çok değil, bu parçalarının birbirleriyle olan ilişkilerine bakılır.
Bütün canlıların paradan bütüne doğru gerçekleşen iç ve dış ilişkileri vardır. Bu nitelik, yani hayatın varlığını diğer hayatlarla ve bütün olarak da doğayla ilişki içinde sürdürmesi zorunluluğu ekosistem kavramını tanımlar. Bu tanımda ve ekosistemle ilgili diğer tanımlarla doğada canlı ve cansız varlıkların bir bütünlüğü vurgulanmaktadır. Bir ormanlık alan, bir göl veya bir deniz ayrı ayrı ekosistemler, ancak bütün ekosistemlerin birleşiminin oluşturduğu tüm dünyada ki canlı-cansız varlıklar ve aralarındaki ilişki ağı yani “biyosfer” ya da “ekosfer” dir. Bu bütüncül ilişki ağı ekolojideki “bütünsellik” ilkesini zorunlu kılmaktadır.
Bütünsellikte, ekolojik sorunlara yaklaşırken, o sorunla ilgili ilişkilerin tümüne birden bakmak ve olaya dahil etmek gerekir.
Örneğin; bir tarım ilacının sadece zararlıları yok edil etmemesi değil, o zehirin üründeki bulağının ürünü tüketme etkisi, toprak, suya karışımı, yararlı böcek veya diğer hayvanlara verdiği zarar ve onların ortadan kalkması veya zarar görmesiyle ortaya çıkacak dengesizlikler ve diğer sorunlar. Bir zincir halkaları gibi, hatta sıralı değil çok kompleks bir ilişki ağına ciddi müdahale ile ortaya çıkan telafisi çok zor veya geri dönülemez olan sorunların yaşanması.
Ekolojik Sorunlar
Ekolojik sorunlara yaklaşımlarda bazı durumlarda, sorunlar tek tek ele alınarak da incelenebilmektedir. Buna “indirgemeli” yaklaşım denmektedir.
Müspet bilimlerin temelini oluşturan indirgemeli yaklaşımla, sebep-sonuç ilişkilerine dayanan, parçaların tek tek incelenerek bütüne gidilmeye çalışılır.
Ekolojide kullanımı çok sınırlıdır. Örneğin; suya karışan bir fabrika atığından dolayı ölen balıklara hangi zehirli maddenin neden olduğu ile ilgili labaratuvar incelemeleri yapılabilir ve bu maddenin balıklar üzerindeki etkisi araştırılır. Bu, çok lokal bir sorundur. Önemlidir, ancak, esas olan burada yukarıda örneği verilen fabrikanın zehirli atığının suya karışmasıyla su birkileri ve balıkların, suda içen diğer canlıların etkilenmesidir. Tarım alanlarının sulanmasıyla elde edilen ürünün tüketilerek ortaya çıkan kanser vb. gibi sorunların bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilmesidir.
Sonuç olarak; ekolojik araştırmalar belirli bilimsel yöntemleri kullanarak verileri toplar ve topladığı verileri indirgemeli ya da bütünsel yaklaşımla değerlendirilir. Çevresel sorunlar araştırmalarında bütünsel değerlendirmeler tercih edilir. İndirgemeli yaklaşım ise, bazı durumlarda kullanılır.
[quotes quotes_style=”bquotes”]Yararlanılan Kaynak : Prof. Dr. Suat KARAKÜÇÜK, EKOREKREASYON Rekreasyon ve Çevre, Gazi Kitabevi, Nisan 2016[/quotes]